Matematik Eğitimi

Sayılar son derece tuhaftır. Onlara isimler verip, onlardan bahsediyoruz ve bunları günlük faaliyetlerimizde kullanıyoruz. Ancak sayıları kelebekleri gördüğümüz gibi görmeyiz veya sayıları tenimizdeki rüzgarı hissedebildiğimiz şekilde hissetmeyiz. Müzik ve matematik, özellikle ritim açısından çok açık bir şekilde bağlantılı olsa da,  somut olarak matematiğin şarkı söylediğini duymadık. Öyleyse, bir sayının var olan “bir şey” olduğunu nasıl söyleyebiliriz?

Bu soruların uyduğu felsefenin alt alanı ontoloji, varlığın, özün ve varoluşun incelenmesi. Çeşitli filozoflar bu soruları farklı şekillerde ele almışlardır. Antik Yunan filozof Platon, sayıların Formlar olarak var olduğuna inanıyordu - maddi dünyayı şekillendiren maddi olmayan ve görünmez gerçekler. Augustine gibi orta çağ teologları sık sık sayıların Tanrı'nın zihninde fikirler olarak var olduğunu öğrettiler. 20. yüzyıl matematikçisi Bertrand Russell, tüm matematiğin temelde kendi kendine yeten bir mantık sistemi olduğuna inanıyordu. Ve birçok post modern düşünür matematiğin temelde pratik hedeflere ulaşmamıza yardım eden uydurma bir dil olduğunu, ancak mutlak anlamda doğru olmadığını savunuyor.

Matematik, genetik koddan GPS uydularına kadar günlük yaşamın tüm yönlerine nüfuz eder. Bununla birlikte, geleneksel matematik eğitimi, öğrencilerine matematiğe ve matematiksel düşünme alışkanlıklarına duyulan sevgiyi aşılamamaktadır. Matematik eğitimini cansız, kayıtsız bir arayış olarak görmeye alıştık. Öğrenciler genellikle matematik eğitiminden korkar, travmatize olur ve matematik öğrenme deneyimlerinden etkilenir.

Bu arada, 21. yüzyıl iş hayatı, entelektüel riskler almaya, yeni stratejiler denemeye ve bilinmeyenlerin, zorlukların tadını çıkarmaya hazır, yetkin sorun çözücüler talep ediyor. Sadece yarım yüzyıl önce iyi işliyor gibi görünen eğitim yaklaşımları artık bize iyi hizmet etmeyebilir. İyi eğitilmiş hesap makineleri yerine, nasıl soru sorulacağını, takılıp kalmanın üstesinden nasıl gelineceğini ve yeni çözümler aramak için nasıl yeterli özgüvene sahip olacağını bilen insanlara ihtiyacımız var.

Öğrencileri matematik çalışmaya teşvik etmenin en umut verici yollarından biri, onları öğrenme deneyimlerinden sorumlu tutmaktır. Gelişim psikologları ve iş liderleri, bir etkinliğe sahip olmanın mutluluğu artırdığını ve motivasyonu artırdığını bilirler. Öğrenciler, ilgilerini çeken kendi matematik dünyalarını yarattıklarında gerçek matematikçiler olurlar.

Okul ortamının yarattığı baskının etkisi altında kalmadan uzmanlarımızla matematiğin  gizemli ve eğlenceli dünyasını keşfetmeye hazır mısınız?

Matematik Eğitimi Talep Formu

Matematik Eğitimi Talep Formu

Dikkat!

Lütfen aşağıdaki formu doldurup bize gönderiniz. En kısa sürede Eğitmenimiz tarafından aranacaksınız.


Bu Dersi Almak İçin Gerekli Donanım:
  • İnternet Bağlantısı
  • Bilgisayar (Masaüstü, Laptop, Tablet)
  • Web Kamera
  • Mikrofon