Yenileşim Yönetimi

ÖZET
Yenileşim Yönetimi (innovation management), firmaların sahip olduğu ortalama sektörel teknoloji yapısını belirlediği gibi ülkenin uluslar arası rekabet gücünü belirleyen temel bir faktörlerden (inovasyon indeksi)biri haline gelir.Şirketlerin inovasyon stratejilerinin uluslararası piyasalara entegre olabilmesi, ülkelerin teknoloji ve yeni ürün geliştirebilme kapasitesine bağlıdır.Dördüncü Sanayi Devrimi dijital dönüşümle inovasyon ekonomisini hızlandırıyor.Nesnelerin interneti birbiri ile iletişime geçen milyonlarca cihaza ulaşırken , meydana gelen büyük veriyi anlamlandıran inovatif şirketler hızla büyüyor.

Yenileşim Yönetimi (innovation management), firmaların sahip olduğu ortalama sektörel teknoloji yapısını belirlediği gibi ülkenin uluslar arası rekabet gücünü belirleyen temel bir faktörlerden (inovasyon indeksi)biri haline gelir.Şirketlerin inovasyon stratejilerinin uluslararası piyasalara entegre olabilmesi, ülkelerin teknoloji ve yeni ürün geliştirebilme kapasitesine bağlıdır.Dördüncü Sanayi Devrimi dijital dönüşümle inovasyon ekonomisini hızlandırıyor.Nesnelerin interneti birbiri ile iletişime geçen milyonlarca cihaza ulaşırken , meydana gelen büyük veriyi anlamlandıran inovatif şirketler hızla büyüyor.

Teknoloji ve patentli ürün geliştirmek, ülkenin kamu ve özel sektör -üniversiteler dahil- beyin sermayesinin niteliğine bağlı iken, teknoloji transferi ülke şirketlerinin ve kamunun finansal öz kaynakları ve uluslararası piyasalardaki kredibilitesi ile orantılıdır. Şirketlerin teknolojisinin gelişmesi ;ar-ge  departmanın yenileşim yeteneği yanında, üretim yeterliliğine, finansal ve pazarlama desteği ile yenileşimci fikirlere değer veren inovasyon mühendisliği uygulamalarında yatar.Uluslararası pazarlarda yenileşimci ürünler ile fark yaratmak,dünya çapında marka olmak, teknoloji lisansı geliştirmek, patent almak kısaca sürdürebilir bir rekabet gücü için şirketler; yenileşim stratejileri geliştirmek zorundadır.Sanayi 4.0. devriminin başlangıç adımı budur.

Teknolojik inovasyon yönetimi, ürün ve proses inovasyonu olmak üzere iki gruba ayrılır. Ürün yenileşimi  ar-ge bölümünde çalışan personelin bilimsel alt yapısına bağlıdır. Süreç yenileşimi ise üretimde kullandığımız tezgah ve  ekipmanların niteliğini gösterir. Proses teknolojisinin kalite seviyesi kontrol teknikleri ve sürekli gelişme çalışmaları ile yükseltilebilir. Ayrıca yapılan metod geliştirme ve iş analizi çalışmaları standart zamanları düşürerek firmanın teslimat hızını artırırken, maliyet avantajı da sağlar. Kalite standardının yükseltilmesi, maliyet avantajı ve teslimat sürelerinde iyileşmeler, proses teknolojisi şirketin rekabet gücünü artıran parametreler haline getirir. Fakat bu parametrelerdeki gelişmeler başlangıç da büyük adımlar şeklinde gerçekleştirilirken, daha sonra küçük adımlar halinde devam eder. İşte bu son noktalar sizin ürün teknolojisinin kullanım ömrünün tamamlandığı ve ciddi teknolojik yatırımlar veya modernizasyon projeleri geliştirmek gereğini işaret eder.

Teknolojik değişimler her endüstri dalında yapılan buluşlar ve sistem gelişmeleri ile kendine özgü teknolojiler yaratmaktadır. Bazı tezgâh ve makine sistemleri geniş bir uygulama alanı bulmaktadır. Örneğin metal sanayisinin üretim teknolojilerine şöyle kısa bir bakış yapalım. NC-nümerik kontrollü tezgâhların 1960 lı yıllarda önce uçak sanayisinde kullanılmaya başlarken, ilerideki yıllarda ülkemizde ve dünyada beyaz eşya imalatçılarından otomotiv sanayisine kadar kullanılarak yaygınlaşmıştır. NC tezgâhlarının gelişerek, işleme merkezleri ve CNC tezgâhları ile bilgisayar desteğinde üretim yapabilmesi işleme toleranslarında hassaslık sağlarken, üretim süreçlerinde büyük iyileşmeler görülmüştür. SANAYİ 4.0 diye tanımlandırılan akıllı fabrikalar sanayide robotların yoğun kullanımı ile yıllar önce başlamıştı.Bu süreç insana bağlı hataları minimize ederek aynı standart ve kalitede, herhangi bir ülkede makine, otomotiv, beyaz eşya parçalarının üretilmesine olanak sağlamıştır. Bir başka bir deyişle herhangi bir otomotiv parçasını tüm dünyaya ihraç etme şansınız kullandığınız ürün ve proses teknolojisinin seviyesine bağlıdır.Üniversal, klasik tezgâhlarınız ile dünyanın en yetenekli ustasına sahip olsanız bile ihracat şansınız oldukça azdır. Sanayi ye robotların girme süreci işçilik maliyetlerini düşürürken, size dünya çapında bir üretim hızı kazandırmakta ve 24 saat kesintisiz üretim yapma imkanı tanımaktadır. Örneğin kaynak robotları kullanan otomotiv sanayisinde, kaynak emniyeti uluslararası standartlarda yapılırken, robot yatırımının geri dönüş süresi kapasiteyi tam kullanabilme miktarlarına göre oldukça kısalmaktadır. Bildiğiniz gibi ülkemizde işçilik ücretleri artık tek başına rekabet sağlayıcı faktörlerden biri değildir.CAD bilgisayar destekli tasarım, CAE bilgisayar destekli mühendislik, CAPP bilgisayar destekli proses planlama teknikleri yeni ürün geliştirme, test etme ve 3D yazıcılar ile yeni prototip süreçleri oldukça hızlandırmıştır. Hücre imalat sistemleri malzeme hareketlerini kısaltırken, esnek üretim sistemleri firmaların ürün çeşidini değiştirirken set-up sürelerinde avantajlar sağlamaktadır. Üretim sistemlerinin otomasyonu, hidropnömatik tekniklerin yardımıyla planlama ve kontrolü kolaylaştırırken, CIM bilgisayar entegrasyonlu üretim,( SANAYİ 4.0) ile neredeyse insansız üretime dönüşmektedir.Bu hız her müşteriye özel üretim yapmayı sağladığı gibi küresel tedarik zincirleri ERP yazılımları ile  lojistik ve depolama maliyetlerini optimize etmiştir.Hizmet teknolojisi, ofis otomasyonu ve internet sayesinde global inovasyon ekonomisi alibaba.com, airbnb,amazon, gibi elektronik pazarlamalar reel ekonomiyi farklı boyuta geçirmiştir. Sosyal medyanın gücü geleneksel medyanın karşısında dijital yerli denilen yeni bir kuşak yaratmıştır. Nesnelerin interneti ile buzdolabınız marketden eksik sütün siparişini vermekte, evdeki klimanız otomobiliniz ile iletişime geçerek yol durumuza göre çalışmaktadır.Veri Madenciliği şirket yönetimi Yapay Zekaya dönüşmektedir. Artık gelecekte ışıksız fabrikaların yoğunluğu artarken ,robotların vergi ödemesi ve bilinç sahibi olup olmayacağı tartışılmaktadır. Maliyetlerin hızla düşüyor.

PETER DRUCKER ın dediği gibi pazarlama ve inovasyon dışındaki herşey maliyettir.

TOYOTA üretim sistemleri, otomasyon yatırımları veya bilgi işlem sistemlerinin kurulması gibi modern teknoloji yatırımları oldukça büyük miktarlarda sermaye gerektirir. Yatırımınız için ideal şartlarda kredi kaynağı bulduğunuzu varsaysak bile teknolojiyi satın almadan önce finansal ve stratejik açıdan dikkatlice incelemenizde büyük fayda vardır. Japonların bir yatırıma 5 yıl önce karar verip, aynı süreç de tüm varsayım ve parametreleri test ederek çok zor karar verdikleri ama karar verdikleri zaman 5 ay içinde o fabrika veya sistemi kurdukları anlatılır.Yenileşimci şirketler kendi ülkelerinde geliştirdiği teknoloji kullanırken bir alt versiyon fabrikayı komple gelişmekte olan ülkelere taşımaktadır.Robot otomasyunu ve akıllı fabrikalar ile tüm mühendis ve teknisyenleri yenileşim yönetimine odaklanıyor.Ömrünü tamamlayan fabrikalar ucuz işçi ve  mühendisi olan ülkelerde sadece emek gücünü kullanıyor.

Yatırımın değerlendirilmesinde, özellikle yeni bir ürün için teknoloji seçiminde işçilik maliyetlerin düşmesi, üretim kalitesinin yükseltilmesi, üretim sürelerinin kısaltılması ve üretim operasyonlarında esnekliğin artırılması gibi parametreleri iyi hesaplamak gerekir. Seçilen teknolojide yapılan buluş ve gelişmelerin hızının, yatırım yapıldığı dönemdeki teknik ve ekonomik avantajları, sağlayacağı katma değere göre analiz edilmelidir. Örneğin bilgi teknolojisi alanında seçilen bir BT sistemi teknolojik ömrü 16 ay seviyelerindedir. Metal sanayisinde seçilen CAD, CAM gibi bilgisayar destekli tasarım ve üretim sistemleri tüm teknik spesifikasyonları karşılarken, yeterli sipariş alamama durumunda ciddi bir kapasite fazlalılığı ve yatırımın geri dönüş süresinde büyük yanılgılar ile baş başa kalabilirsiniz. Teknoloji seçim etmenleri: işçilik maliyetinde azalma, malzeme maliyeti, demirbaş maliyeti, dağıtım ve lojistik alanlarındaki maliyetlerin değişimi , kalite maliyeti, bakım, enerji maliyeti, üretim sürelerindeki azalma nedeniyle malzeme devir hızındaki artış miktarları ve sanayi dalına bağlı özel faktörler olarak sıralanabilir. Ancak yeni teknolojiyi kullanırken bazı riskleri de dikkate almak gerekir.Bu riskler; teknolojinin yenilenme süreci tahminlerinizden önce olabilir. Teknolojiyi uygularken gerek tesisatta, gerek üretim kalitesinde sorunlar yaşanabilir. Yeni teknoloji sistemleri organizasyonu değiştirdiğinden, çalışanlardan ciddi direnç alabilir. Kullanılan teknoloji çevre sorunları yaratabilir. Müşteri tercihi pazar payı artış beklentilerinizi karşılayamayabilir.Teknoloji transferi kolaylaşırken teknoloji ömrüde kısalmaktadır. Ürün yaşam eğrisinin kısalması çok sayıda çok farklı müşteri ve ülke için tasarım geliştirmenizi zorunlu kılıyor.

Sonuç olarak yenileşim yönetim başarısı ülkelerin rekabet gücünü OECD ülkeleri seviyesine taşımaktadır. Sanayi 4.0. teknoloji yol haritası inovasyon stratejilerine göre belirleniyor.

Gobal inovasyon ekonomisinde ; Şirketler Yenileşimci-inovatif- ve takipçi olarak ikiye ayrılıyor.Almanya,Japonya,Güney Kore,ABD, İskandinav ülke şirketleri hızla teknoloji yoğun sektörlere kayarken, emek yoğun sektörlerin katma değeri hızla düşmektedir. Geleceğin sektörleri olarak gösterilen nano-teknoloji,biyo-teknoloji,mekatronik ,yapay zeka, bilişim teknoloji temelinde dördüncü paradigma olan veri yoğun bilimsel keşif sürecine girmiştir.CERN büyük hadron çarpıştırıcısında higg bozunun bulunması karanlık madde ve karanlık enerji konusuna yeni ufuklar açmaktadır. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektöründeki istihdam sanayide çalışan kesime göre hızla artarken, beyin gücü artık bir entelektüel sermaye olarak algılanmakta ve dünya beyinler arası rekabet yarışı pistine dönüşmektedir. Sektörel bazda teknoloji transferi yaparken uluslar arası ortaklar ile yeni pazarlara erişme stratejisi ile teknoloji yönetiminde uzmanlaşmak gerekmektedir. Rekabet öncesi iş birliği yapan şirketler arge araştırmalarında yenileşim atölyeleri kurarak birlikte çalışıyor (İLAB) patent,lisans anlaşmaları ile geleceğe yatırım yapıyor.Bilgi üretmek,teknoloji transfer etmek, patent alış verişi yapmak inventram gibi inovatif şirketleri  beyin avcısı konumuna dönüştürüyor.Mıtsui gibi global şirketleri inventram dan %30 hisse alaraka global düzeyde entelektüel sermaye arayaşına sokuyor .Ne yerli holdingler ne de global holdingler yıkıcı inovasyona karşı dayanabiliyor. Airbnb hiçbir oteli olmadan, Uber hiçbir otomobili olmadan milyar dolar değere ulaşırken alibaba.com dünyanın en büyük alışveriş marketinin cirosunu geçiyor.

İnovasyon mühendisliğini kullanan Arge merkezleri, teknoparklar, teknik geliştirme merkezleri, arge şirketleri ile TUBITAK, TTGV,Kalkınma Ajansı,KOSGEB vb. kurumların arge  program desteği ile çok sayıda arge projeleri yapmak artık bir zorunluluk.HORİZON 2020 gibi proğramlar KOBİler için çok ciddi avantajlar sağlıyor.Şirketlerimiz arge potansiyeli ile AB şirketleri ile yenileşimci ürünler geliştiriyor.

Global inovasyon ekonomik sisteminin ana fikri; yenileşimcileri keşfederek iş melekleri, risk sermayesi gibi finansal destek sağlayarak teknoloji şirketleri kurmak ve büyük ölçekli firmalar da ise özgür-bilimsel bir ortam sağlayarak akademisyenler ile patenler ile sonuçlanan arge projeleri geliştirmektir.

Açık yenileşim kavramı son yıllarda çok sözü edilen bir kavram olmakla birlikte aslında çok yeni bir kavram değildir. İkinci dünya savaşı sıralarında ve takip eden yıllarda araştırmaların çoğu araştırma sonucu çıktıyı ticarileştiren yapılarda gerçekleştiriliyordu.

Bu yıllar "kapalı yenileşim" dönemi olarak da adlandırılır. Kurumlar ya da firmalar araştırma çalışmaları konusunda çok koruyucuydular. Araştırma parklarının çevresi duvarlarla örülüydü ve buluşlar paylaşılmazdı.

Daha sonraki yıllarda yenileşimin artan maliyeti, ürünlerin pazar ömürlerinin kısalığı, mobil ve iyi eğitilmiş insan gücü, ehil üniversiteler, bilginin farklı kaynaklardan edinebilirliği ve risk sermayesi mekanizmalarının varlığı türündeki değişkenler kapalı yenileşim modelinin başarısını zayıflatmaya başladı.

Çeşitli çevrelerde ve ülkelerde açık yenileşim 21.yüzyılda başarı elde etmek için temel bir unsur olarak kabul görmektedir. "Verimlilik" kavramı bunun önemli nedenlerinden biridir. Kısalan ürün ömürleri ve bunun sonucu ürün gelirlerindeki düşüş nedeniyle firmalar, artan Ar-Ge maliyetlerini gerekçelendirmekte zorlanmaktadırlar.

Açık yenileşim ile Ar-Ge ya da ürün geliştirme maliyetleri paylaşılmakta ve yeni pazarlara hızlı açılım ile gelir artışı sağlanabilmektedir. İkinci bir neden tek başına hiçbir firmanın herşeyi bilmesinin artık beklenemeyeceğidir. Bir diğer neden de ortak yenileşim için yetkinlikleri biraraya getirmek üzere oluşturulan "yaratıcı ağlar"ın, ağ yapıların öneminin ve popülerliğinin gittikçe artmasıdır. bir dünyada firmaların sadece kendi araştırma faaliyetlerine bağlı kalamamaları ve bunun yerine dış kaynaklara örneğin lisans anlaşmaları ya da patent satın almaları gibi firma dışı kaynaklara yönlenmek zorunda olmalarıdır. Açık İnovasyonun aksine, Kapalı İnovasyon bilginin büyük çoğunluğunun ya da tamamının çok sınırlı dış kaynak kullanımı ile tamamen iç kaynaklar ile elde edilmesidir.

  • Değişen  iş ortamında Yenileşim trend değil gereklilik halini almaktadır.
  • Yenileşim, KOBİler  için de fırsatlar sunmaktadır.
  • Yenileşim, sadece ArGe ve Teknoloji kapsamının ötesinde iş hayatımızın her noktasına girmektedir.
  • Yenileşim organizasyon içinde her noktaya yayılmalı, sadece ArGe/ÜrGe gibi birkaç birim ile sınırlı kalmamalıdır. Pazarlama yenileşimi ile müşteri beklentileri araştırılmalıdır.
  • ArGe ve teknolojik gelişmeler sadece gelişmiş birkaç ülkenin tekelinden çıkmış, yenileşim ekonomisine geçmek isteyen bir çok ülkeye yayılmaktadır.Global inovasyon ekonomisinde Çin,Singapur,Güney Kore,Japonya, Hindistan da ki patent sayılarına, araştırmacıların makalelerine ve inovatif şirketlerin sayısına bakınca inovasyonun gücünü somut olarak görebiliyorsunuz.
  • Organizasyonel yenileşim ile şirketler yenileşim yönetimini öğrenebilir ve yenileşimci bir şirket olabilir.
  • Arge departmanı bilgi üretir,patent alır. Organizasyonel yenileşim ise bu entelektüel birikimi katmadeğere çevirir.
  • 350 000 in üzerinde arge personeli, yüzlerce arge merkezi olan şirket, binlerce arge projesi yapan kobi ve teknopark şirketlerimiz ile büyük bir arge potansiyelimiz var. Bu potansiyeli kinetik enerjiye çevirmek yenileşim yönetimini öğrenmek ile mümkündür.

Şimdi yenileşim yönetimini öğrenme zamanı.Çünkü bilen yapar, yapamayan sadece inovasyon, inovasyon diye konuşur, durur.

Son sözümü ingilizce yazmak istiyorum.Belki ilgi çeker.

İnnovate or evaporate

 

CAHİT GÜNAYDIN

Yenileşim Mühendisi

www.cahitgunaydin.com

 

Share